Cinsel Terapi Nedir

Cinsellik yaşamımızın ayrılmaz bir parçasıdır ve sağlıklı bir ilişkinin temelidir. Fakat hala bir tabu olarak görülür. Bunlar başlıca sosyo-kültürel etkenlerden kaynaklanmaktadır. Toplumda çok rahat konuşulamayan bir konu olduğundan daha çok kulaktan duyma bilgilerle hareket edilir ve bu da kişide olumlu sonuç yaratmaz aksine problemler çok daha karmaşık bir hal alabilir. İnsanın gündelik hayatı ve cinsel yaşamı birbiriyle bağlantılıdır. Cinsel problemler insan hayatını etkileyebileceği gibi hayatımızdaki problemler de cinselliği etkiler. Sağlıklı bir yaşam için bireyin bakış açısını geliştirip tabularını yıkıp profesyonel bir yardım alması tavsiye edilir.

Image placeholder

CİNSEL TERAPİDE ÇALIŞILAN ALANLAR

  • Cinsel İşlev Bozuklukları
  • Kadın Cinselliği
  • Erkek Cinselliği
  • Vajinismus
  • Cinsel İsteksizlik
  • Erken Boşalma
  • Sertleşme Bozukluğu
  • Geç Boşalma
  • Ağrılı Cinsel Birleşme
  • Cinsel Tiksinti Bozuklukları
  • Cinsel Mitler

Cinsel Haklar Bildirgesi

10 – 15 Temmuz 2005 tarihlerinde Montreal – Kanada’da yapılan 17.Dünya Seksoloji Kongresi’nde sunulmuş ve kabul edilmiştir.

Cinsellik her insanın kişiliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Cinselliğin tam olarak gelişimi temas, mahremiyet, duygusal ifade, zevk, şefkat, aşk gibi temel insan ihtiyaçlarının doyumuna bağlıdır.

Cinsellik birey ile sosyal yapılar arasındaki etkileşim aracılığıyla oluşur. Cinselliğin tam gelişimi bireysel, kişilerarası ve toplumsal mutluluk/iyilik için temel gereklerden biridir.

Cinsel haklar özgürlüğe, onura ve her bir insanoğlunun eşitliğine dayalı evrensel insan haklarıdır. Sağlık ana insan haklarından biri olduğuna göre cinsel sağlık da temel bir insan hakkı olmalıdır.

Bireylerin ve toplumların cinsel sağlıklarının gelişiminin temini için aşağıdaki cinsel haklar tanınmalı, teşvik edilmeli, saygı gösterilmeli ve toplumlar tarafından savunulmalıdır. Cinsel sağlık bu cinsel hakların tanındığı, saygı duyulduğu ve uygulandığı ortamlarda mümkündür.

1. Cinsel özgürlük hakkı: Cinsel özgürlük bireylerin tüm cinsel potansiyellerini ifade etmelerine olanak verir. Ancak her çesit cinsel zorlama, istismar ve taciz yaşamın her anı ve durumunda bu özgürlüğün dışındadır.

2. Cinsel otonomi, cinsel bütünlük ve vücudunun güvenliği hakkı: Bu hak kişinin kendi kişisel ve sosyal etiği çerçevesinde kendi cinsel hayatıyla ilgili kendi kendine karar verebilme gücünü içerir. Ayrıca işkence, yaralama ve her çeşit şiddetten arınmış olarak vücudumuzu kontrol etmemize ve zevk almamıza olanak verir.

3. Cinsel mahremiyet hakkı: Bu madde başkalarının cinsel haklarına müdahale edilmediği sürece yakınlaşma konusunda bireysel karar verme ve davranma hakkını içerir.

4. Cinsel eşitlik hakkı: Cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, yaş, ırk, sosyal sınıf, din veya fiziksel ve zihinsel engel gözetilmeden hiçbir ayırıma maruz kalmama hakkıdır.

5. Cinsel zevk hakkı: Cinsel zevk, otoerotizm dahil olmak üzere, fiziksel, psikolojik, akli ve ruhsal refah kaynağıdır.

6. Duygusal cinsel ifade hakkı: Cinsel zevk erotik haz ve cinsel eylemlerden daha fazlasıdır. Bireylerin cinselliklerini iletişim, dokunma, duygusal ifade ve aşk aracılığıyla ifade etme hakları vardır.

7. Özgürce cinsellik içeren ilişki kurma hakkı: Bunun anlamı evlenme ya da evlenmeme, boşanma ve başka çeşitli sağduyulu cinsellik içeren ilişkiler kurabilme ihtimalinin olmasıdır.

8. Özgür ve sağduyulu üreme seçimi yapma hakkı: Bu madde çocuk sahibi olma veya olmamayı seçme hakkını, çocuk sayısına ve ne kadar aralıkla olacağına karar verme hakkını ve doğurganlık düzenlemeleriyle ilgili tüm tedavilere tam erişim hakkını içerir.

9. Bilimsel araştırmaya dayalı cinsel bilgi edinme hakkı Bu hak cinsel bilginin bilimsel açıdan etik araştırmalar sonucu elde edilmiş olması ve bütün sosyal seviyelerdeki kişilere uygun şekilde yayılması gerektiğini ifade ediyor.

10. Kapsamlı cinsellik eğitimi hakkı: Bu doğumdan başlayarak yaşam boyu devam eden bir süreçtir ve bütün sosyal kurumları kapsamalıdır.

11. Cinsel sağlık bakımı hakkı: Cinsel sağlık bakımı tüm cinsel endişe, sorun ve hastalıkların engellenmesi ve tedavisinde mevcut ve ulaşılabilir olmalıdır.